Loading...
Etkinlikler 2019-02-05T15:24:34+00:00

II. KÜLTÜR BULUŞMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

İstanbul ve Ankara illerinde yaşayan 5.150 sığınmacı kadının ekonomik ve sosyal uyum çalışmalarında kullanılmak amacıyla eğitim, sosyal hizmetler, iş hayatı başta olmak üzere profil çalışmalarının yapılarak ilerleyen dönemlerdeki çalışmalarda kullanılmak üzere bir veri tabanının hazırlandığı veri taraması çalışmasına ait rapor, 30 Nisan’da İstanbul’da düzenlenen basın lansmanı ile kamuoyuyla paylaşıldı. Basın Lansmanı sonrası KADEM’in Edirnekapı’da ki Sığınmacı Kadınlar Merkezi’nin bulunduğu bölgede Kültür Buluşması ile Suriye ve Türkiye Kültür Buluşması gerçekleşti.

Programa KADEM Kurucu Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz, KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Fatih İlçe Belediye Başkanı Mustafa Demir, KADEM Akademik Kurul Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Komşuoğlu Çıtıpıtıoğlu, Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Doç. Dr. Yeşer Yeşim, Dr. Oğuz Demir, Dr. Pelin Sönmez ile mülteci kadınlar ve birçok seçkin konuk katıldı.
Kadın ve Demokrasi Derneği Sığınmacı Kadınlar Sosyoekonomik Araştırmalar Merkezi’nce İstanbul ve Ankara’da yaşayan 5 bin 150 sığınmacı kadınla yapılan araştırmayla, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı kadınların ekonomik, sosyal uyum ve eğitim profilleri ortaya konuldu.

Türkiye’deki geçici koruma altında yaşayan yabancılar ile Suriye’den gelen kadınları kapsayacak şekilde ekonomik ve sosyal uyum projelerinin hayata geçirilmesi, psikolojik, hukuki, ekonomik, mesleki ve sosyal alanlarda ortak hizmetler geliştirilmesi amacıyla KADEM ve AFAD arasında imzalanan protokol kapsamında “Sığınmacı Kadınlar Kültür Buluşması” düzenlendi.

Etkinlikte, KADEM Sığınmacı Kadınlar Sosyoekonomik Araştırmalar Merkezi’nce hazırlanan İstanbul ve Ankara’da yaşayan 5 bin 150 sığınmacı kadının ekonomik ve sosyal uyum çalışmalarında kullanılmak amacıyla eğitim, sosyal hizmetler, iş hayatı başta olmak üzere profil çalışmalarının yer aldığı rapor açıklandı.

KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, mülteci meselesinin politik bir problem olduğunun dünya tarafından bilindiğini, 23 milyondan daha fazla mülteci varken küresel dünya düzeninin insanları koruma konusunda aciz kaldığını ve daha adil bir dünya için radikal bir değişime ihtiyaç olduğunu kaydetti.

İslamiyet’in savaşta kadın, çocuk ve yaşlılara zarar verilmesini yasakladığını dile getiren Bayraktar, Cenevre Sözleşmesi’nde de açıkça kadınların ve çocukların hedef olmasının yasaklandığını anlattı.

Bayraktar, insan ve mülteci haklarını düzenleyen tüm uluslararası anlaşmalara rağmen dünyanın savaş bölgelerinde yaşananlara seyirci kalmasının, insan olma sınavından kalındığını gösterdiğini vurgulayarak, “Savaşın açtığı büyük yaralar bugün trajik mülteci kabul politikalarıyla daha da derinleşmektedir. Dünyanın güvenlik sorunu olarak yaklaştığı mülteci meselesini Türkiye ilk andan beri insani ve vicdani bir mesele olarak ele almıştır. Türkiye, bir konfor alanı olarak gören dünya ülkelerinin aksine kapılarını sonuna kadar açarak dünyaya bir insanlık dersi vermektedir.” diye konuştu.

Türkiye’nin Suriye savaşından kaçan 6 milyon insanın 3,5 milyonunu misafir ettiğini, dünya ise geride kalanları kabul etmemek için neler yapabileceğini düşündüğünü, kabul ettiklerine de gayriinsani bir yaklaşımla çıkar gözettiğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:

“Savaşın en çok etkilediği kitle, kadınlar ve çocuklardır. Onlar savaşın gerçek ve masum mağdurlarıdır. Savaşların ne yazık ki karar vericileri konumunda olan erkekler, savaş zamanında cephede milli görevlerini yerine getirirken, korunmasız şekilde ailelerine, yuvalarına sahip çıkanlar kadınlardır. Kadınlar savaş sırasında en vahşi muamelelere maruz kalırken, bir yandan yavrularıyla tek başlarına yeni bir ülkede hayat mücadelelerine devam etmektedirler. Hayatlarının en zor kararını vererek, vatanlarını, ailelerini, geçmişlerini bırakan bu kadınlar, savaşın en ağır yükünü omuzlarında taşımaktadırlar. KADEM bu anlamda, kurulduğu günden bu yana Suriyeli kadın kardeşlerimizin yaşadıklarını uluslararası platformlarda ve ülke içinde her zaman dile getirmiş, onların sesi olmaya çalışmıştır. Sığınmacı kadınların psikolojik, hukuki, ekonomik ve sosyal uyumlarına yönelik çalışmalar yapan bu merkez ise bu iş birliğinin en güzel örneklerinden biridir.”

Sümeyye Erdoğan Bayraktar, KADEM’in 2014’ten bu yana sığınmacı kadınlara yönelik yaptığı çalışmaları anlatarak, “Tüm bu çalışmalar bize gösterdi ki özellikle kamp dışında yaşayan sığınmacı kadınların en büyük ihtiyaçları, psikolojik ve hukuki destek, dil eğitimi ve sosyal faaliyetler. Bu ihtiyaçları görüp kayıtsız kalmak olmazdı elbette. Sığınmacılardan sorumlu kamu kurumu olan AFAD ile bu projeyi geliştirirken sığınmacı kadınların profillerinin tam olarak ortaya konulup ekonomik ve toplumsal hayata uyumlarını gerçekleştirebileceğimiz bir platform olsun istedik. İstanbul ve Ankara’yı kapsayan bu profil tarama çalışmasını başlattık. Umarım bu araştırma ve faaliyetlerini çeşitlendirerek devam eden bu merkez sığınmacı kardeşlerimiz için umut olmaya devam eder.” ifadelerini kullandı.

ARAŞTIRMA SONUÇLARI

KADEM Kurucu Başkanı Doç. Dr. E. Sare Aydın Yılmaz, kadınlar için daha verimli sonuçlar elde edebilmek amacıyla AFAD ile gerçekleştirdikleri iş birliği kapsamında sahaya inerek bir çalışma yaptıklarını, bu projenin, kendi alanında geniş bir çapta ilk saha taraması olduğunu söyledi.

Çalışmanın 6 kişilik bir akademik kurul tarafından gerçekleştirildiğini, 40 Suriyeli kadının katıldığı 3 ayrı odak grup toplantısı yapıldığını, bunların sonucunda da Suriyeli kadınların sorunlarını belirleyerek 93 soru hazırlandığını dile getiren Yılmaz, mülteci kadınların yüzde 95’i Türkçeyi çok az kullandığı için kendi dillerini bilen yüzde 75’i Suriyelilerden oluşan anketörler seçtiklerini kaydetti.

“Türkiye’deki Suriyelilerin yaş skalası oldukça genç”

Aydın: “Araştırmayı, kampların dışındaki Suriyeli kadınların sorunlarını, hayata tutunma biçimlerini, sosyoekonomik, siyasal ve psikolojik anlamda ne tür sorunlarla karşılaştıklarını ölçmek üzere gerçekleştirdik. Kamplardakiler devletin himayesinde tüm bu imkanlardan faydalanabiliyorlar. Ancak dışındakiler maalesef tamamen sivil toplum örgütlerinin ve devletin sağladığı destekler ile kendi birikimleriyle ayakta kalmaya çalışıyorlar. Araştırmaya katılanların yaş durumuna bakılınca da bin 67 kadın 19-24 yaş arasında, insanın en verimli çağlarını kapsıyor. 2 bine yakın kadın, insanın hayatının gerek ekonomik gerekse hayata tutunma ve üretme noktasında en dinamik olduğu yaşlar. Bu yaş dağılımı Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin yaş skalasının oldukça genç olduğunu göstermektedir.”

Bu kadınların eğitim ve iş fırsatları nedeniyle İstanbul ve Ankara’yı tercih ettiğini dile getiren Aydın, araştırmaya göre kadınların yüzde 60’ının ekonomik ve eğitim nedeniyle Ankara ve İstanbul’u seçtiğini kaydetti.

Kadınların yüzde 74,1’inin resmi nikahı var

Aydın ankete katılan kadınların yüzde 74,1’inin hem resmi hem dini nikahı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Araştırmaya katılan kadınlara nikah türü sorulduğunda yüzde 74,1’inin hem resmi hem de dini nikahı olduğu, yüzde 11,4’ünün ise sadece dini nikahlı olduğu görülmektedir. Türkiye’ye gelirken bilgilendirmelerden geçerler. Türkiye’de dini nikah ile yaşamanın geçerli bir hukuki altyapısının olmadığı, sağlık, sosyal hak, hukuk gibi tüm mevzuatlardan faydalanabilmek için yasal evliliğin şart olduğunun bilgilendirilmesi üzerine dini nikahın yanında resmi nikahın da yükseldiğini görüyoruz.”

Toplantıda daha sonra, Dr. Öğretim Üyesi Oğuz Demir ekonomik, Pror. Dr. Yusuf Adıgüzel sosyal, Prof. Dr. Ayşe Komsuoğlu Çıtıpıtıoğlu eğitim, Dr. Öğretim Üyesi Pelin Sönmez de sağlık alanındaki sonuçları değerlendirdi.

Ekonomik durumları

Araştırmaya göre, kadınların yüzde 94,4 gibi büyük bir oranı daha önce Suriye’de de çalışmadıklarını ifade ederken, Suriyeli kadınların sadece yüzde 22,7’lik kısmı Türkiye’de çalışmak istiyor.

Kadınlara yaşadıkları hukuksal sorunlar sorulduğunda çalışma izni ve Türkiye’de çalışma koşulları hakkında bilgi eksikliği öne çıkıyor. İş hayatında yer almak isteyen kadınların yüzde 58,1’i çalışma izni alamadığını dile getirirken, yüzde 23,4’ü Türkiye’deki çalışma koşulları hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtiyor. Araştırmaya katılan kadınların sadece yüzde 9,4’lük kısmı Türkiye’de çalışıyor.

Sosyal durumları

“Arkadaşlarınız arasında hiç TC vatandaşı var mı?” sorusu yöneltilen her dört kadınların sadece birinin Türk vatandaşı arkadaşı olduğu ortaya çıktı. Ankete katılan kadınların yüzde 74,7’si bu soruya “hayır”, yüzde 25,3’ü “evet” yanıtı verdi. Kadınların yüzde 79,7’si ise Türkçe bilmedikleri için Türk arkadaş edinemediğini belirtti.

Yine yakın çevresindeki herkesin Suriyeli olduğunu söyleyen yüzde 10,4’lük kesim de dil engeli nedeniyle Türk toplumundan kişilerle arkadaşlık kuramadıklarını ve sadece kendi etnik grubundan insanlarla birlikte olduklarını ifade etti.

Kadınlara “Türk kültürüyle sizin kültürünüz arasında en benzer özellikler nelerdir?” diye sorulduğunda, yüzde 8’i benzer özellikler olmadığını ifade ederken, yüzde 10,4’ü her şeyin aynı olduğunu belirtti.

“Türk kültürüyle sizin kültürünüz arasında en farklı özellikler nelerdir?” sorusu üzerine kadınların yüzde 25,8’i iki kültür arasında fark olmadığı söyledi.

Eğitim ve sağlık

“Çocuğunuzun gelecekte nerede yaşamasını istersiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 65,3’ü Suriye yanıtını verdi. Kadınların yüzde 89,8’i çocuklarının Türkiye’de aldıkları eğitimden memnun olduğunu dile getirirken, çocuğunun üniversite seviyesine kadar eğitim görmesini isteyenler ise 60,2 olarak belirlendi. Katılımcıların yüzde 22,9’u da çocuğunun yüksek lisans eğitimi almasını istediğini dile getirdi.

KÜLTÜR BULUŞMASI

Basın Lansmanı’nın ardından KADEM Başkanı Doç. Dr. E.Sare Aydın Yılmaz ve Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ile diğer katılımcılar, “Sığınmacı Kadınlar Kültür Buluşması” kapsamında, KADEM’de Suriyeli kadınlara verilen eğitimler sonucu yapılan el ürünü çalışmaların yer aldığı HAYAL sergisini gezdi.

MUTFAKLAR BULUŞTU

Suriye ve Türkiye mutfaklarından yöresel tatların sergilendiği yemek alanından ziyaretçilere farklı lezzetler sunan festival, iki ülke kadınlarını ortak bir sofrada buluşturdu.

EL İŞİ VE TERZİLİK SINIFI AÇILDI

KADEM Sığınmacı Kadınlar Sosyoekonomik Araştırmalar Merkezi’nde sığınmacı kadınlar için uzman eğitmen tarafından verilen el işi ve terzilik eğitimi başladı.13 sığınmacı kadın ile başlayan eğitimler ile kadınlara el işleri, dikiş, nakış, terzilik gibi yetkinlikler kazandırılmaya çalışılacak.

KADEM, MARATONDA MÜLTECİ KADIN VE ÇOCUKLAR İÇİN KOŞTU

KADEM, MARATONDA MÜLTECİ KADIN VE ÇOCUKLAR İÇİN KOŞTU

“KADEM, Vodafone 39. İstanbul Maratonu’nda Mülteci Kadın ve Çocuklar ile Beraber Koştu”

12 Kasım 2017, İstanbul

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), 12 Kasım 2017 Pazar günü düzenlenen Vodafone 39. İstanbul Maratonu’na sosyal sorumluluk ortağı olarak katıldı. Bu yıl “Çocuklar İçin Koş” teması ile gerçekleştirilen maratona “Ortak Geçmiş Ortak Gelecek” sloganıyla katılan KADEM’in teması da “Mülteci Kadın ve Çocuklar” oldu.

KADEM sosyal sorumluluk ortağı olduğu Vodafone 39. İstanbul Maratonu’na Mülteci Kadın ve Çocuklar ile beraber katıldı.

KADEM’in sosyal sorumluluk ortağı olduğu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Spor İstanbul tarafından düzenlenen Vodafone 39. İstanbul Maratonu’na 12 Kasım Pazar sabah 09.30’da start verildi. Yoğun bir katılımla Halk Koşusu’nda yerini alan KADEM ekibinde; Yönetim Kurulu Üyeleri, 35 il temsilcisi ve mülteci kadın ile çocuklar eşlik etti.

Geçen yıl da sosyal sorumluluk ortağı olarak maratona katılan KADEM, 15 Temmuz şehitleri ve gazileri için koşulan maratonda “Kadın Kahramanlar” temasıyla yer almıştı.

Maraton ve Spor Fuarı

Maraton ve Spor Fuarı 09-11 Kasım tarihleri arasında Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde üç gün süre ile gerçekleştirildi. “Ortak Geçmiş Ortak Gelecek” sloganıyla İstanbul Maraton ve Spor Fuarı’nda yer alan KADEM standının ana temasını Suriyeli Mülteci Kadın ve Çocuklar oldu.

“En Zor Maratonu Onlar Koştular, Çünkü Özgürlüğe Koştular…”

KADEM standına ilham veren olay 2012 yılında yaşanmıştı. Umutları yeşerten bir hikâyeninkahramanları olan üç Suriyeli çocuk, Yaran (13), Kusas (10) ve Ahmet (8), Suriye’de yaşanan dramın ardından umuda yolculuk yaparlar. Şam’da yaşarken anne ve babalarını bir bombardımanda kaybeden kardeşler, Şam’da bindikleri arabadan Türkiye yakınlarında indirilmiş ve elele tutuşup yaklaşık 10 saatlik yolculuğun ardından Türkiye’ye ulaşmışlardı. Kardeşler, 10 saat boyunca durmadan yürüdüklerini söylemişti. Bir insan hızlı adımlarla ve düz bir yolda 1 saatte en fazla 5 kilometre yol alabiliyor. En büyüğü 13 yaşındaki üç kardeşin ise ayaklarını kan içinde bırakan patika yoldan geldikleri için yaklaşık 30-40 kilometre yürüdükleri tahmin ediliyor. Bu da onları sonu özgürlüğe açılan dünyanın en zor maratonunun kahramanları yapıyor.

Fuarın ikinci gününde ise (10 Kasım Cuma) İstanbul, Gaziantep ve Hatay kamplarından ve kamp dışında yaşayan 8 mülteci kadının hikâyesinin anlatıldığı “Ayrılık Belgesel Film” gösterimi yapıldı. Maraton ve Spor Fuarı ana sahnesinde gösterimi yapılan Ayrılık Belgeseli öncesinde KADEM Genel Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın, Suriyeli Mülteci Hene İbo ve Spor İstanbul Genel Müdürü İsmail Özbayraktar ile söyleşi yapıldı.

Aydın “Ayrılık” belgeseli öncesi yaptığı konuşmada Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan kadın ve çocukların, Türkiye’de yeni bir hayat kurmak amacıyla verdikleri mücadeleyi insan olarak desteklememiz gerektiğini vurguladı. Aydın: Suriye savaşından kaçan 9 bin çocuğun hayatta kalıp kalmadığını bilmiyoruz. Bu meseleye insanlık olarak sahip çıkmadığımız sürece bu sorun hep karşımıza çıkacak.  Bizler de pazar günü maratonda kaybolan 9 bin çocuğun hesabını sormak için de koşacağız.

Aydın, 2012 yılında yaşanan ve KADEM standına da ilham vererek umutları yeşerten hikâyenin kahramanları olan üç Suriyeli çocuk, Yaran, Kusas ve Ahmet’i anlattı.

Spor İstanbul Genel Müdürü İsmail Özbayraktar :Suriyeli çocuklar hakkında düşünürken ve konuşurken öncelikle empati yapmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde onlara karşı doğru davranışlar geliştirebilir ve onlara yardımcı olabiliriz.

Hene İbo: Çok zor bir hayat ve günlerden geçtik. Suriye sağ, Türkiye ise sol gözüm. Ama maalesef sağ gözüm acıyor. Sol gözüm açık. Türkiye’ye teşekkür ediyoruz. Biz sizlerden güç aldık. Burada insanlar İstanbul Maratonu’na katılmak için bile egzersiz yapıyor. Suriyeli olarak bizlerin maratonu çok zordu. Egzersiz imkânımız da olmadı. Ödülümüz ise bizlerin ve çocuklarımızın hayatta kalmasıydı. Türkiye’ye gelmek bizim için ödül oldu.

KADEM tarafından hazırlanan ve Türkiye’deki kamplarda ve kamp dışında yaşayan 5 mülteci kadının hikâyelerinin anlatıldığı “Ayrılık Belgeseli” gösterimi sonrası mülteci kadın ve çocuklarla birlikte çekilen aile fotoğrafıyla program sona erdi.

TÜRKİYE VE SURİYE KÜLTÜR BULUŞMASI GERÇEKLEŞTİ

Türkiye ve Suriye Kültür Buluşması Gerçekleşti

KADEM ve AFAD işbirliği ile hayata geçirilen Sığınmacı Kadınlar Sosyoekonomik Araştırmalar Merkezi, göç sebebiyle yaşanan uyum sürecinin hızlandırılması, farklı ülkelerde gerçekleştirilmiş olan çalışmalar ile Türkiye’de yaşayan Suriyeli sığınmacılar için benzer modellerin incelenmesi ve toplumların kültür göstergelerinden biri olarak kabul edilen mutfak kültürü sayesinde kadınların birbirleriyle etkileşimde bulunarak kaynaşmasını sağlamak amacıyla “Türkiye ve Suriye Kültür Buluşması” programı düzenledi.

Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi’nde  gerçekleşen “Başarılı Uyum Modelleri” panelinin moderatörlüğünü KADEM Genel Başkanı Doç. Dr. E. Sare Aydın Yılmaz yaptı.

Programın açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz, Suriyeli vatandaşlara Türkiye’nin kucak açtığını ve hayata daha güçlü tutunabilmeleri için her türlü yardımın yapıldığını ifade ederek, Suriye’den gelen misafirleri savaşın ve göçün kahramanı olarak değerlendirdiğini söyledi. Aydın, “Sizler buradan ayrılıp ülkelerinize geri döndüğünüz zaman bizim zenginliklerimizi de beraberinizde götürmüş olacak ve bize de kendi kültürel zenginliklerinizi bırakmış olacaksınız. Bizler çok değil bundan bir asır önce bu topraklarda Osmanlı olarak hep birlikte yaşıyorduk. Şimdi misafir olarak yaşadığınız bu topraklarda, aslında bizlere ve kültürümüze yabancı değilsiniz.

Programda konuşan AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu, ihtiyacı olan herkese ellerinden gelenin fazlasını yapmak için çalışmaya devam edeceklerini açıkladı. Güllüoğlu: “Göçü hiç bir zaman bir yük olarak görmedik aksine zenginlik olarak gördük ve bunun için projeler ürettik ve üretmeye de devam edeceğiz. Dünya medyası bu insani krizi unutmaya meyilli fakat biz bu krizi anlattık ve ısrarla anlatmaya devam edeceğiz. Yaşadıklarınızın, hikâyelerinizin çok zor olduğunu biliyoruz. Fakat bundan sonraki hayatınızın daha iyi olması için elimizden geleni yapıyoruz. Bugün yapılan panelin ismi yapılan işleri çok iyi anlatıyor. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Türkiye ve Suriye halkı birlik içinde olacak.

“Türkiye’nin yaptığı iyilikleri asla unutmayacağız”

Prof. Dr. Ayşegül Çıtıpıtıoğlu ise KADEM ve AFAD işbirliği ile yürütülen Sığınmacı Kadınlar Sosyoekonomik Araştırmalar Merkezi Projesi kapsamında nitelikli iş gücü konusunu önemsediklerini ifade ederek, “Dil eğitimi ve kadınların çalışma hayatına katılması uyum politikalarının temel unsurunu oluşturuyor” dedi. Çıtıpıtıoğlu: Suriyeli çocukların eğitim merkezlerinden devlet okullarına geçişleri entegrasyon açısından çok önemli. Özellikle kız çocukları için eğitimin çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Eğitime erişim imkanı olan çocuklarla olmayanlar arasında büyük farklar oluyor.

Suriyeli Mülteci Dana Ziyada, Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle Türkiye’ye göç etme süreçlerini ve bu süreç içinde yaşadıklarını katılımcılarla paylaştı. Ziyada, “Yaramız çok derin, yüreğimiz kanayarak buraya geldik. Türkiye’de kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmek için dil çok önemli ve bu yüzden Türkçe öğrendik. Başlangıçta her şey zordu. Ama yavaş yavaş alışıyoruz. Türkiye’nin yaptığı iyilikleri asla unutmayacağız.

“Başarılı Uyum Modelleri” paneli çekilen toplu fotoğraf ve Suriye ve Türk mutfağından örneklerin sunulduğu “Mutfaklar Buluşuyor” etkinliği ile sona erdi.

KADEM, SIĞINMACI KADINLARIN SORUNLARINA YÖNELİK ÇÖZÜM ÜRETİYOR

KADEM ve AFAD ortaklığında hayata geçirilen Sığınmacı Kadınlar Sosyo-Ekonomik Araştırmalar Merkezi’de, sığınmacı kadınların uyumu noktasında en önemli sorun olan dil sorununu aşmak üzere Türkçe kursları veriliyor. Bu kursların yanı sıra kadınlara, psikolojik ve hukuki danışmanlık hizmeti de sunuluyor.

TÜRKÇE DİL EĞİTİMİ DERSİ BAŞLADI

KADEM Sığınmacı Kadınlar Sosyo Ekonomik Araştırmalar Merkezi’nde sığınmacı kadınlar için uzman öğretmen tarafından verilen Türkçe dil eğitimi dersi başladı. 5 Gün boyunca yapılan duyurular neticesinde, Türkçe dil eğitimleri için 200`e yakın başvuru alınmıştır. Yapılan seviye tespit sınavı sonucunda A1 ve A2 olmak üzere iki gruba ayrılan öğrenciler, dil eğitimi derslerine başladılar. Türkçe dil eğitimleri kapsamında 65 öğrencinin katılımıyla 3 sınıf oluşturulmuştur.  Türkçe dil eğitimleri, dil bilgisi, gramer bilgisi, okuma, yazma, anlama, bölümlerinde oluşmakta ve eğitimlere katılan sığınmacı kadınlar için konuşma kulüpleri oluşturulmaktadır.

BOĞAZ TURU

KADEM Sığınmacı Kadınlar Sosyoekonomik Araştırmalar Merkezi’nde dil eğitimi alan sığınmacı kadınlar ile boğaz turu etkinliği düzenlendi. Boğaz turu ile katılımcılar, İstanbul’un muhteşem güzelliklerini yakından görme fırsatı yakaladı.

KONUŞMA KULÜBÜ BULUŞMALARI

Merkezimizde dil eğitimi alan sığınmacı kadınların öğrendiklerini uygulamaları, günlük hayata ve diyaloglara daha hazır hissetmeleri için çevirmen yardımı olmadan seçilen konu üzerine konuşarak pratik yaptıkları Konuşma Kulübü Buluşmaları düzenliyoruz.

1. ODAK GRUP TOPLANTISI

5 Mayıs 2017 tarihinde Kadem binasında gerçekleşen odak grup toplantısında 12 sığınmacı kadın ile görüşme yapılmıştır. Projenin akademik kurul üyesi Doç. Dr. Yusuf Adıgüzel moderatörlüğünde gerçekleşen toplantı yaklaşık 2 saat sürmüştür. Yapılan odak grup toplantısı sırasında elde edilen bilgiler ışığında yaşanılan sorunlara ilişkin belli temalaştırmalar yapılmıştır. Katılımcıların çoğu meslek sahibi olup aktif olarak çalışmaktadırlar. Suriye’de aktif olarak çalışma hayatında olup ülkemizde de çalışma imkânı bulan katılımcılar her iki ülkeyi bu anlamda karşılaştırmalı olarak toplantıda değinmişlerdir. İş yaşamının aile ilişkilerine olumlu ve olumsuz yansımalarını değerlendiren katılımcılar Türkiye’de ki uzun çalışma saatlerine ve yoğun iş yüküne atıfta bulunarak aile yaşantılarındaki pratiklerine olan etkilerini değerlendirmişlerdir.

GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİ ZİYARETLERİ

Sığınmacı Kadınlar Sosyoekonomik Uyum projesi kapsamında 10 – 13 Mayıs tarihleri arasında KADEM Yönetim Kurulu Üyesi Sezen Güngör, proje araştırmacısı Doç. Dr. Yusuf Adıgüzel, proje koordinatörü Fırat Polat, KADEM uzmanları Zelal Günel ve Zeynep Yapar`dan oluşan KADEM proje ekibi, AFAD yetkilileri eşliğinde sığınmacıların yaşadığı geçici barınma merkezlerini ziyaret ederek incelemelerde bulunmuştur.

Proje ekibi tarafından gerçekleştirilen 3 günlük ziyaret kapsamında, Şanlıurfa`da bulunan Harran ve Suruç geçici barınma merkezleri, Gaziantep`te bulunan Nizip 1, Nizip 2 ve Islahiye 1 geçici barınma merkezleri, Kilis`te bulunan Elbeyli geçici barınma merkezi ve Hatay`da bulunan Altınözü geçici barınma merkezlerine gidilerek durum analizi yapıldı. Gerçekleştirilen bu ziyaretler ile; 5 yıldır sığınmacılar konusunda çok yoğun ve kapsamlı çalışmalara yürüten AFAD`ın uyguladığı uyum çalışmalarının yerinde görülmesi ve incelenerek İstanbul`da kurulmuş olan “Sığınmacı Kadınlar Sosyoekonomik Uyum Merkezi”nin daha başarılı faaliyetler göstermesi hedeflenmiştir.

Gerçekleştirilen ziyaretlerde kamp yetkililerinden, kampların kuruluşundan bugüne kadar nasıl bir değişim gösterdiği, kampların son durumu, kadınlar özelinde eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve ekonomik faaliyetler konusunda yürütülen çalışmalarla detaylı bilgi alındı. Ziyaretler esnasında proje ekibi, eğitim alanları, sosyal alanlar ve çalışma alanlarını yerinde inceledi ve buralardaki kadınlarla doğrudan iletişime geçti. Aynı zamanda proje ekibi kamplarda bazı ailelerin yaşam alanlarına davet edildi. Ziyaretlerde kampta yaşayan sığınmacı kadınların son durumunu doğrudan gözlemleme, sorunlarını ve isteklerini dinleme fırsatı bulundu.